Komünizm, dünyada en çok tartışılan sosyo-ekonomik sistemlerin başında gelmektedir. Hatta komünizmin savunduğu düşüncelere şiddetle karşı çıkan büyük bir çoğunluk vardır. Bu çoğunluğun karşı çıkmasının en önemli nedeni komünizm nedir? kavramının tam olarak anlaşılmıyor olmasından kaynaklanmaktadır.
Her kaynak bilgide karşımıza çıkan klasikleşmiş açılıma göre komünizm Latince kökenli bir sözcük olan kominus’tan gelmektedir. Kelime anlamı ise savunduğu düşünceyi içinde barındırmaktadır. Kelime anlamı şudur; ortak ve evrensel yani bütün dünyada ki insanlığı ilgilendiren anlamı taşımaktadır.
Komünizm, bir ülkedeki toprakların, binaların, yolların, suların gibi kısacası üretimde kullanılan her şeyin halkın kullanımına açık olması gerektiğini, paranın hükmünün çok fazla geçerli olmadığı bir düzeni savunmaktadır. Peki, komünizmin amacı nedir?
Bu ideolojinin amacı nedir
Çok mümkün olmasa da paranın güç kaynağı olmadığı, herhangi iki ülke vatandaşları için gidiş geliş prosedürlerinin olmadığı, insanlar arasında ekonomik ve kültür seviyelerine göre sınıflandırmanın yapılmadığı ve insanların kendi karar ve her türlü eylemleri karşısında devlet otoritesine ihtiyacın olmaması gerektiğini, bütün insanların her konuda eşit olduğunu bir dünyada yaşamanın herkesin hakkı olduğunu savunmaktadır.
Dindar İnsanlar Neden Komünizme Karşıdır?
Komünizmin karşısında olan insanlar bu ideolojiyi savunan kesimin dinsel inanışlara tamamen karşı olduğunu düşünmektedir. Oysa ki ne komünizm nede komünist düşüncede olanlar kimsenin dini inanışıyla ilgilenmez. Herkes istediği dine istediği şekilde inanıp ibadetlerini yerine getirmekte özgürdür.
Rusya’nın, komünizmin amacı olan inançlara saygı duyma felsefesine uzun bir süre saygı gösterip daha sonra Sovyetler birliği lideri olan Vladimir Lenin’in ölümünden sonra ortak payda olan inanış özgürlüğünden uzaklaşmaya başlamıştır. Bu uzaklaşmanın ilk adımları 1927 yılında köylerdeki ibadethanelerin kapatılmasıyla atılmıştır. Bunun akabinde dini içerikli gazete, kitap gibi yayınlar ve din eğitimi verilmesi de yasaklanmıştır. Marksizm ve sosyalist düşünce içerinde olan hiç kimse normal şartlarda kimsenin dini inancına karışmazken o yıllarda emperyalist güçlerin oynadığı oyunlarla din karşıtlığı düşüncesi Marksistlerin ve sosyalistlerin suçuymuş gibi gösterilmiştir. İşte bu nedenle dinine bağlı, ibadetlerini yerine getirmeye çalışan dindar insanlar komünizm neyi savunmaktadır? çok iyi bilmedikleri için sırf bu nedenden dolayı düşmanca bakmaktadırlar.
Komünizmin Sınıf Ayrımı Karşıtlığı
Komünizmin ortaya çıkmasının en önemli nedi insanlar arasında yapılan ayrımcılık olmuştur. Sınıf, insanların kazançlarıyla doğru orantılı bir şekilde toplum içinde değerli yada değersiz olarak görülmesidir. Parasal gücü ile her şeyi yapabileceğine inanan kesime burjuva denirken elindeki tek gücü alın teri ve emeği olan kesime de işçi kesimi denir. Burjuva ve işçi kesimi dışında daha pek çok sınıf vardır ama sosyal eşitlik ilkesine en aykırı olan bu ikisidir. Biri çok zenginken diğeri çok fakirdir. Bu nedenle komünizm bu iki sınıf arasındaki adaletsizliği düzeltmeyi hedeflemektedir.
Bütün üretimi işçiler yapıyor, en çok onlar çalışıp onlar yorulduğu halde sırf üretim araçlarının kullanım hakkı patronlarda olduğu için patronlar zengin oluyor. İşçiler ise patronların onlara layık gördüğü parayla yetinmek zorunda kalıyor. Bütün iş yükü işçilerin omuzlarında olmasına rağmen patronlar daha az çalışıp daha çok kazanmaktadırlar. İşte komünizm neye karşıdır? tam karşılığı budur. Komünizm tam olarak bunun karşısındadır. Ancak dünyadaki emperyalist gücü savunan yani para kimdeyse güç ondadır diyen ülkeler komünist düşüncelerin var olmasının önünde her zaman en büyük engel olmuşlardır.