Dil bir Milletin kültürünü, yaşayış biçimini ve sahip olduğu tüm değerleri kapsar. Her dil bazı kırılma noktaları yaşar ve değişim gösterebilir. Fakat bu onun farklı bir dil olduğunu göstermez. Osmanlı Türkçesi Arapça ve Farsçayla harmanlanmış olsa da özgün bir dil olarak gelişimine devam etmiştir. Yani günümüzde kullanılan modern Türkçenin kaynağıdır. Osmanlıda Osmanlı Türkçesi konuşuluyordu. Geçmiş tarihler boyunca oldukça zengin bir alanda konuşma ve yazı diline hakim olmuştur. Osmanlı Türkçesi 15. Yüzyılın sonlarından 20. Yüzyılın ilk yarısına kadar kullanılan bir dil olmuştur. Halk günlük hayatında kendi geleneğinde yatan Türkçeyi kullanmaya devam ederken, Osmanlı beyliği, Osmanlı Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu olmasıyla kompoze dil yaşanmaya başlamıştır. Osmanlı yazı dili 15. yüzyıl’ da biçimlenmeye başladı ve 16. yüzyıl ilk yarısında ise klasik haline kavuştu. 19. yüzyılın ortalarından itibaren Batı etkisindeki edebiyatın genişlemesi harf devrimi (1928) ve dil devrimi ile hızlı bir değişime uğrayarak bugün kullanmakta olduğumuz modern Türkçe’ ye dönüştü.
- 11. yüzyılda Arapça din ve ilim, sanat dili olarak Farsça kullanılmaktaydı. Devlet dili olarak da kullanılan dil de Farsçaydı. Karamanoğlu Mehmet Bey 13. Yüzyılın ikinci yarısında Türkçe’ den başka dilin kullanılmasını yasaklayarak, Devlet dili olarak kullanılmasını ferman olarak yayılmasını sağlamıştır. Anadolu’ da kurulan diğer tüm beyliklerde Türkçeyi kullanmayı esas almışlardır. Osmanlıda farklı kullanılan yazı dili, konuşma dilinde ise eski Türkçe hakimdir. Halk dilinde konuşulan dil, yazı diline göre daha sadedir.
Osmanlı Türkçesi 700 yıl kullanılan Osmanlı Türklüğünün resmi yazışma dilidir. Osmanlı Türkçesi kültür dilidir. Yazı dili olarak da anlaşılabilir ve açık olması 20. Yüzyılın başlarında gerçekleşmiştir. Osmanlı Türkçesini dönemlerine göre sınıflandırmak önemli bir husustur.
- Eski Osmanlıca ( Eski Anadolu Türkçesi) Yüzyıldan 15. Yüzyıl sonuna kadar
- Klasik Osmanlıca 16. Yüzyıldan 19. Yüzyılın ikinci yarısına kadar
- Yeni Osmanlıca 19. Yüzyılın ikinci yarısından 20. Yüzyıla kadar.