Disleksi öğrenme bozukluğuna bağlı olan bir çeşit hastalıktır. Okuma bozukluğu olarak öğrenme bozukluğuyla devam eder. Ayrıca matematik ve yazılı anlatım bozukluğu olarak oluşum gösterir. Dünyada genel olarak öğrenme bozukluğunu tanımlayan bir terim haline gelmiştir. 0-6 yaş grubunda erken belirti veren disleksi bazı bulgular verecektir.
*Oyunlardan çabuk sıkılmak ve oyunu yarıda bırakmak
*Kelimeleri yanlış söylemek
*Ayakkabılarını ters giymek
*Herhangi bir şeyi sıraya koymada güçlük yaşama
*Renkleri birbirine karıştırma ve öğrenememe
*Yönleri karıştırmak
*Benzerlikleri fark edememek
*Peltek konuşma
Disleksi neden olur
Disleksi doğuştan gelen ve travmaya bağlı oluşumlardan dolayı olarak ikiye ayrılmıştır. Anne adaylarının gebelik sürecinde yetersiz ve dengesiz beslenme, geçirdikleri herhangi bir enfeksiyon ve bilinçsiz ilaç kullanımı bu hastalığı tetikleyici nedenler arasında görülür. Doğum sonrasında bebeğin yaşadığı ateşli bir hastalık veya bebeğin nefes almasındaki gecikme bu hastalığı beraberinde getirebilir. Disleksi kesinlikle zekada gerilik ve beyin hastalığı olarak nitelendirilmemelidir. İyi bir sosyo-kültürel bir çevreye rağmen oluşabilen bir öğrenme bozukluğudur. Çocuklar yaşanan en büyük sorun, bu hastalığı fark edilememesidir. Genel olarak çocukluk döneminde ve okuma yazmaya başladıktan kısa süre sonra anlaşılabilmelidir.
Disleksi tedavisi
Disleksi tedavisi için öncelikle bulgulara ve verilere dikkat edilmelidir. Bu hastalık için bir çok tedavi şekli geliştirilmiştir. Öncelikle çocukların beynini güçlendirecek ve besleyecek besinlerle tedavi edilmesi faydalı olacaktır. Öncelikle bireylerin özgüven duyguları geliştirilmeli, kedilerine olan güvenlerinin yerine gelmesi sağlanmalıdır. Evde onlar için huzurlu bir ortam oluşturulmalı, onların öğrenmeye açık bireyler olduğu unutulmamalıdır. Kendilerine inanmalı, kendilerine ve çevrelerine faydalı olabileceği yetenekleri geliştirilmelidir. Uzman psikologlar ile birlikte etkileşim içinde bulunulmalı, bireylerin kendi gereksinimlerini rahatlıkla karşılayabilecekleri konusunda yapabilecekleri sınırlandırılmamalıdır.
Öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin kesinlikle zekalarıyla ilgili bir problem olmadığını onlara belirterek, eğitim sürecinde yeterli katılımı planlı şekilde göstermeleri desteklenmelidir. Burada aile, uzman ve öğretmenin bir araya gelerek öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk için sürekli etkileşim içinde olmaları gerekmektedir. Çocuklarınızı kesinlikle diğer çocuklarla karşılaştırmayın, onları ayrıştırmayın. Onlarla her gün kaliteli zaman geçirin ve oyun oynayın. Bedensel olarak enerjilerini harcamaları için onlara izin verin. Onu daima sevdiğinizi ve seveceğinizi, onun çok değerli olduğunu hatırlatın. Yapacağınız etkinliklerin programını yapın ve kafasını birden karıştırmayın. Geçişlerinizin sert olmamasına dikkat edin. Her bireyin kendine göre farklı olduğunu unutmadan, onlara gerekli ortam sağlandığı zaman her şeyin en iyisini yapabileceklerini unutmamamız gerekiyor.