Domuz gribi yani H1N1 tipi bir virüs kaynaklı, insanlarda oldukça riskli sonuçlara götüren viral hastalıklardan biridir. Tehlike çanlarının çaldığını belirten bir virüs olan H1N1 bulaşıcı olmasının yanı sıra, bir çok çok yolla bulaşmaktadır. Hastalık en fazla çocuklar, yaşlılar, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, kanser, böbrek ve kalp rahatsızlığı olan kişilerde etkisini çabuk gösterip, korkutucu sonuçları beraberinde getirmektedir. Hastalık öksürük ve hapşırma yoluyla kişiden kişiye bulaşabilmektedir. Özellikle kalabalık mekanlarda, elimizle dokunduğumuz her nesneden sonra ellerimizi bol sabunlu suyla yıkamalıyız. Hatta kalabalık ortamlarda çok acil bir işimiz yoksa bulunmamayı tercih etmeliyiz. Zira çocukların ve yaşlıların oldukça korunaklı olmaları gereken zamanlarda yaşıyoruz.
Domuz gribi özellikle kapı kolu, bardak gibi yüzeylerin üzerinde 8 saate kadar canlı kalabilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle evimize girdiğimiz anda itibaren, hiçbir yere dokunmadan öncelikle ellerimizi yıkamalıyız. Farkında olmadan dışarıdan virüs almış, bunu da kolayca eve taşımız olma ihtimalimiz oldukça yüksek olabilir. Ellerin buruna e yüze dokunması halinde virüse maruz kalınması kaçınılmaz olacaktır.
Domuz gribi belirtileri
Domuz gribi öncelikle ateş, hapşırma, üşüme, bulantı, ishal, kusmabaş ağrısı, kas ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürme şeklinde belirtiler verir. Belirtiler başladığı anda hemen hekime başvurmalı, acil önlem alınmalıdır. Mevsimsel yaşanılan ve olağan griplerin yaydığı belirtilerle çok yakın olduğu için, ilk etapta ayırd edilemeyebilir. Fakat tedbir amaçlı doktora gitmek ve gereken tedaviye başlanması elzemdir. İleri ki vakalarda bilinç bulanıklığı ve nefes darlığı belirlenmiştir.
Domuz gribi tedavisi
Domuz gribi tedavisinde tamamen ölüm riski olarak algılanmamalıdır. Günümüzün modern ve gelişmiş teknolojisinde hekim kontrolünde gerekli tedavilere başlanmaktadır.
Domuz gribi için nasıl önlem alınır
Domuz gribi diğer vakalarda olduğu gibi belirtiler vermektedir, bu konuda bilinç düzeyi geliştirilmelidir. Öncelikle kapalı alanlarda çok fazla zaman harcamamak gereklidir. Çünkü hapşırma ve öksürük yolu ile bulaşabilen riskli bir hastalıktır. Eller çok sık doğal ve bitki özlü sabunlarla yıkanmalıdır. Antibakteriyel sabunlarda bu konuda etkili çözüm olacaktır. Özellikle ellerin rolü bu hastalıkta çok önemlidir. Çünkü cansız yüzeylerde de yaşayan virus, hemen bulaşacaktır. Çocukların ve yaşlıların kalabalık mekanlarda çok fazla durmaması sağlanmalıdır. Özbakım denilen temizlik ve hijyene çok dikkat edilmelidir. Evde kapı kolları sık sık tenmizlenmeli, çamaşırlar kaynar su seviyesinde yıkanmalıdır. Bulunduğunuz ortamı da çok sık havalandırmak oldukça faydalı olacaktır. Özellikle hasta olan kişilerin maske takması, hastalığın yayılmasını fazlaca önleyecektir. Herkese sağlıklı günler.